Gaziantep, yalnızca gastronomisiyle değil; köklü tarihi, gelenekleri ve kültürel birikimiyle de zengin bir şehir. Bu zenginliği koruyan ve gelecek kuşaklara aktaran birçok isimsiz kahraman bulunuyor. Koleksiyon merakıyla eski eşyaları, belgeleri ve nadir objeleri toplayanlar; yılların tozunu silerek bir dönemin ruhunu bugüne taşıyan fotoğrafçılar... Onlar, şehrin kültürel hafızasını canlı tutan sessiz ama etkili aktörlerdir.
Kimi koleksiyonerler Osmanlı döneminden kalma belgeler, eski Gaziantep evlerinden çıkma objeler veya Cumhuriyet’in ilk yıllarına ait hatıralarla geçmişi bugüne taşıyor. Her bir obje bir hikâye, bir tanıklık taşıyor. Şehirde zaman zaman düzenlenen eski eşya sergileri ya da koleksiyon fuarları, bu değerli birikimi halkla buluşturuyor.
Bir diğer yandan ise, “bir kareyle bir dönemi anlatan” eski fotoğrafçılar var. 1950'li, 60'lı yılların Gaziantep sokaklarını, düğünlerini, esnafını belgeleyen bu kareler, bugün şehir tarihçileri ve araştırmacılar için paha biçilmez birer kaynak niteliğinde. Bazı eski fotoğraf stüdyoları hâlâ faaliyet gösteriyor; kimi ise dijital ortama aktarılan arşivleriyle yaşamaya devam ediyor.
Bu insanlar, geçmişe sahip çıkarak sadece nostalji yaratmakla kalmıyor; kültürel benliğimizin kaybolmamasını sağlıyor. Onların tutkusu, Gaziantep’in ruhunu canlı tutan görünmeyen bir el gibi... Bu çabaların daha fazla desteklenmesi, hem şehir hafızası hem de kültürel turizm açısından büyük önem taşıyor.
Facebook Yorumları
Disqus Yorumları