Gaziantep’in zengin kültürü sadece mutfağıyla değil, gelenekleriyle de öne çıkıyor. Ancak teknoloji ve modern yaşamla birlikte bazı değerli adetler unutulmaya yüz tuttu. Bu yazıda, geçmişin sıcak izlerini taşıyan Gaziantep’in eski geleneklerine birlikte göz atıyoruz.

Gaziantep denince akla ilk gelenler genellikle baklava, kebap ve kale olur. Ancak bu köklü şehrin sadece yemekleri değil, kültürü ve gelenekleri de en az mutfağı kadar zengindir. Ne var ki, modern yaşamın hızlı temposu ve teknolojik gelişmeler bazı yerel gelenekleri unutturdu. Peki bir zamanlar Antep sokaklarını neşelendiren, aileleri birleştiren, mahalleleri canlandıran o gelenekler nelerdi? Haydi geçmişe kısa bir yolculuk yapalım…

1.  Kına Gecelerinde Gelin Yüzünü Örtme ve Ağıt Yakma Geleneği

Eskiden Gaziantep’te kına geceleri hem neşeli hem hüzünlü geçerdi. Gelin, yüzünü ince kırmızı bir tülle örter, kına yakılırken "Yüksek yüksek tepelere" gibi ağıtlar söylenirdi. Bazen gelinle birlikte yakınları da ağlardı. Bu hüzünlü veda artık yerini müzikli eğlencelere bırakmış durumda.

2. “Mum Gezmesi” – Gençlerin Toplu Akşam Ziyaretleri

Eskiden genç kızlar ve delikanlılar “mum gezmesi” adı altında akşamları ellerinde mumlarla komşu evleri dolaşır, sohbet ederdi. Özellikle bayram öncesi yapılan bu gelenek, sosyal bağları kuvvetlendirirdi. Şimdi yerini telefon görüşmelerine ve sosyal medyaya bıraktı.

3. Kurban Bayramında Mahallede Et Dağıtma Adabı

Kurban kesildikten sonra etler, tepsi ya da tabak içinde komşulara “taze sıcak” diye dağıtılırdı. Tabak geri dönerken içine küçük ikramlar konurdu. Bu “karşılıklı gönül alma” geleneği maalesef her geçen yıl daha az uygulanıyor.

4. "Gelin Alma" Töreninde Davul-Zurna Eşliğinde Mahalle Turu

Gelin alma günü, davul-zurna önde gider, arkada gelin arabası veya at arabasıyla mahalle turu atılırdı. Bazen çocuklara harçlık ya da şeker dağıtılırdı. Şimdilerde bu gelenek düğün salonuna taşındı ya da tamamen unutuldu.

5. Yaşlılara “El Öpme ve Bereket Duası” Geleneği

Bayram sabahları büyüklerin elleri öpülür, karşılığında “Allah zihin açıklığı versin”, “Bereketli olsun evladım” gibi dualar alınırdı. Şimdi el öpme yerine bazen sadece bir mesajla bayramlaşılıyor.

6. Cuma Temizliği ve Komşu Bahçelerine Yardım Etme

Özellikle yaşlılar için cuma günleri ayrı bir anlam taşırdı. Evler baştan aşağı temizlenir, komşuya temizlikte yardım edilir, mahalle birlikte hazırlanırdı. Şimdi bu dayanışma yerine çoğu kişi kendi telaşında.

7. Çamaşır Kaynatma ve Avlu Sohbetleri

Eskiden büyük bakır kazanlarda çamaşır kaynatılır, avluda yıkanırdı. Yanında çay demlenir, sohbet edilir, çocuklar suyla oynardı. Şimdi hem bu usuller hem de bu avlulu hayatların çoğu geride kaldı.

Sonuç: Geçmiş, Unutulursa Soluklaşır

Gaziantep’in asırlık gelenekleri, sadece nostalji değil, aynı zamanda dayanışmanın, saygının ve samimiyetin temelleri idi. Teknoloji ilerledikçe hayat kolaylaştı ama bir şeyler eksildi sanki... Belki de artık sadece baklava değil, kültürel mirasımızı da korumamız gerekiyor.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları



Disqus Yorumları